Gelişmiş ülkelerde bağımsız olması beklenen merkez bankalarının aksine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yıllar boyunca AKP’nin güdümünde yürüttüğü ekonomi politikaları ile piyasalar için tartışmalı bir figür haline dönüşürken, geçtiğimiz yıllarda patlak veren kur krizini önlemek amacıyla hayata geçirilen Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması yeni ekonomi yönetiminin önünde büyük bir engel olarak durmaya devam ediyor.
TCMB’nin yıllar içerisinde kaybettiği prestiji 8 Haziran sonrası göreve gelen Hafize Gaye Erkan ile toplamaya çalışan iktidar, Erkan’ın ve ailesinin karıştığı skandallar üzerine görevden alınması nedeniyle ekonomiyi yeniden bir ‘bilinmezlik girdabına’ sokmuş durumda.
Buna karşın, 28 Mayıs seçimlerinin ardından başlatılan ‘parasal sıkılaşma’ adımlarının bir parçası olarak hayata geçirilen KKM tasfiyesi tüm hızıyla devam ediyor. Fatih Karahan başkanlığında TCMB’nin mevcut para politikasını devam ettireceği mesajları verilirken, BDDK tarafından bu hafta paylaşılan veriler ekonomi yönetiminde yüzleri güldürdü.
26 AY SONRA BİR İLK YAŞANDI
Her ne kadar kamuoyuna ‘liralaşma’ olarak sunulmuş olsa da, esasen Türk lirasını dolar kuruna endeksleyen ve bu yönüyle ‘dolarizasyon’ olan KKM uygulaması, 21 Aralık 2021 tarihinde hayata geçirilmişti.
2023 yılının ilk yarısında uygulanan ‘seçim ekonomisi’ nedeniyle şişirilen uygulama, yaz aylarında 139 milyar dolar ile tüm zamanların zirvesini görmüş ve alarma geçen Merkez Bankası, KKM’de tasfiye sürecini başlatmıştı.
Aylardır süren kesintisiz erime, son günlerde yükseldi ve Kur Korumalı Mevduat havuzunda bulunan para 26 aylık ömründe ilk kez haftalık olarak yüzde 3.1 oranında düşüş gerçekleştirdi.
2024 yılının sonu itibarıyla uygulamanın tamamen sıfırlanacağı hesaplamaları yapılırken, KKM’nin dolar/TL paritesi üzerinde yarattığı risk faktörü de gün geçerek düşmekte ve bu durum Türkiye’nin Kredi Risk Primi (CDS) puanına olumlu etkiler yaratmakta.
KKM’DE YENİ KISITLAMALAR BEKLENİYOR
KKM’de bulunan yüklü para, piyasalarda tepeden inme bir tasfiye sürecinin başlatılması halinde sistemdeki mevduatın yeniden döviz tevdiat hesaplarına yönelebileceği riski nedeniyle büyük bir panik yaşanmasına neden olmaktaydı.
Geçtiğimiz aylarda bulunan TCMB rezervlerinin uygulamadan toplu çıkışları finanse edebilecek seviyede olmayışı, KKM’nin dolar kuru üzerinde adeta bir ‘Demokles’in kılıcı’ gibi durmasına neden olurken, 139 milyar dolarda başlayan düşüş trendi bu hafta itibarıyla 80 milyar dolara kadar geriledi.
Tasfiye sürecinin kabaca yarısını tamamlayan TCMB, ilerleyen haftalarda mevcut KKM’nin büyük bölümünü oluşturan dövizden dönüşümlü hesaplar için sınırlayıcı adımlar atmaya hazırlanıyor.