Fenerbahçe – Trabzonspor maçı sonrası Livakovic’e sert çıktı! ‘Hiç maç kazandıramayacak mı?’
8 mins read

Fenerbahçe – Trabzonspor maçı sonrası Livakovic’e sert çıktı! ‘Hiç maç kazandıramayacak mı?’

İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe, 10’da 10 yaparak devam ettiği Süper Lig’de Trabzonspor’a takıldı. İstanbul’daki heyecan dolu mücadele konuk takımın 3-2’lik zaferiyle sona erdi. Fenerbahçe’nin bu sezon yaşadığı ilk puan kaybını spor yazarları kaleme aldı.

Milliyet’in usta kalemleri Attila Gökçe ve Ercan Güven, Fenerbahçe – Trabzonspor maçı sonrası çarpıcı ifadeler kullandı. Duayen isim, sarı-lacivertlilerin mağlubiyeti sonrası Dominik Livakovic’i eleştirdi.

İşte Fenerbahçe’nin Trabzonspor’a mağlup olduğu mücadele hakkındaki yazar görüşleri…

AVCI, KARTAL’I EZDİ!… / ERCAN GÜVEN

Orta sahadaki dalgakıranı Fred ile dört stoperi “sakata” gelmiş Fenerbahçe, konumu, iddiası ve performansından bağımsız en büyük belalısı, en azimli rakibi Trabzonspor’a nasıl bu kadar kolay teslim oldu Kadıköy’de?
Hançeresi yırtılan 50 bin seyircisi önünde hem de!..Neden durgundu takım? Nasıl ikinci yarının ilk iki dakikasında iki gol yedi?
“Büyük kaleci” Livakovic hiç maç kazandıramayacak mı?

Niye ilk isabetli şutunu ancak 3 gol yedikten sonra 57. Dakikada attı ligin en iyi futbolunu oynayan takımı?
Bunlar 19 maçını da kazanmış Fenerbahçe için doğal mı?
Her şeyi Djiku- Becao-Fred eksikliğine bağlamak doğru mu? Yoksa taktik ve motivasyonda mıydı asıl eksik?
Evet… Abdullah Avcı resmen ezdi İsmail Kartal’ı… Dengesini bozdu. Oyun ve oyuncu tercihinden sonra hamlelerinde de açık hatalar yaptırdı. Takımını kendinden güçlü rakibe karşı motive etmiş olan maçı kaosa çevirip parsayı toplayan Avcı’ydı.

Maç, çok adamla hücum eden Fenerbahçe’nin temposuyla başladı ama bu süreç hemen bitti. Çünkü, Abdullah Avcı hem savunmayı sağlam tutmuş hem de solda Visca, sağda Pepe ve en ileride dev adam Onuachu ile Fenerbahçe baskısına çözüm bulmuştu. Topu kazanan Fenerbahçe’yi kalesine döndürmüyordu Trabzonspor.
Çok geçmedi Fenerbahçe stoperlerinin sakatlığı etkisini gösterdi. Fred’i ve iki gerçek stoperini aramaya başladı takım. Henüz 10.Dakikada Visca’nın soldan ortasına Trabzonspor’un kule santraforu Onuachu kafayı vurduğunda, iki Fenerbahçe stoperi arasında 30 metre vardı ve Onuachu’ya yakın olan Oosterwolde’nin ondan haberi yoktu.

Belki de ilk kez morali bozuldu Fenerbahçe’nin. Hemen tepki veremedi. Hatta hiç veremedi. İleri çıkarken zorlandı. Ağır kalmaya devam etti.
“Usta kaptan fırtınada belli olurdu” ama Fenerbahçe’nin ustaları da duruma el koyamadılar ilk yarı. Tribünde yüksek volüm vardı, Fenerbahçe düşük devirdeydi.
Tamam Fenerbahçe eksikti, kötüydü, yıldızları durmuştu… Lakin beş gol attığında çok üstünde durulmayan hak edilmiş penaltıyı, mağlup durumdayken yok saymak neyin nesiydi? Çıldırtmak mı istiyor bu hakemler Fenerbahçe’yi.

İlk yarının uzatma dakikalarında Szymanski’ye ceza alanında penaltı vardı ama VAR yoktu. Sahanın herhangi bir yerinde kramponunu yırtıp adamın başparmağını dışarı çıkaracak sertlikte ayağa basma faulse, ceza alanında penaltı değil miydi? Ne hakem verdi, ne VAR uyardı. Absürt bir fıkra gibi.
Asıl fıkrayı Fenerbahçe yazdı ikinci yarı. 30. Saniyede ve iki dakika sonra arkaya koşan rakiplerin attığı iki golle. İlk yarı penaltıyla berabere bitse bu goller olur muydu?
Fenerbahçe biraz silkindiğinde Tadic, hemen penaltı aldı, attı skor1-3 oldu.

Son yirmi dakikaya girerken, “patron çıldırdı” Samet ile Zajc’ı çıkarıp Batshuayi ile Crespo’yu soktu İsmail Kartal. Takımda orijin olarak hiç stoper kalmadı. Oosterwolde’nin yanına İsmail stoper oldu. Tabi, on dakikaya kalmadan atıldı İsmail. Fenerbahçe 10 kişi kaldı. Buna battıkça batmak denirdi ancak.
Mehmet Can, Tadic’ten sonra Crespo’ya da penaltı yaptı ama Tadic atamadı bile; anlayın Fenerbahçe’nin ruh halini!
Neyse ki, VAR penaltı atışını tekrarlatarak Fenerbahçe’den özür diledi sanki. İkincisinde attı Tadic.

Livakoviç ve Fenerbahçe savunması(!) dördüncü golünü yediğinde VAR’ı aldı bir telaş. Hakeme yeniden izletip golü iptal ettirdiler nedense. 2-3’ü yeterli buldular her halde!
Berbat hakem, berbat VAR, berbat Fenerbahçe ve lig tarihindeki en iyi galibiyet serisinin “hazin” sonu.

BU HAMUR ÇOK SU KALDIRIR / ATTİLA GÖKÇE

Baştan sona “muammalı” bir maç izledik. Yüksek kalitede ikili mücadeleler, yardımlaşmalar, fırsat arayan kurnazlıklar peş peşe geldi. Daha da dikkati çeken olay, tarafların birbirini durduramadıkları anlarda başvurulan fauller ve beklenmeyen zamanlarda atılan goller oldu.  
Sıkı ve köklü bir rekabete yakışmayacak sayıda çok az şut atıldı. Fenerbahçe’nin ilk isabetli şutunu ikinci yarıda gördük. Trabzonspor’da ise sadece 3 şut vardı başlangıçta… Üçü de isabetliydi. Üçü de gol oldu..
Onuncu dakikada Visca’nın ortasına dokunan Onuachu ile gelen gol… Ardından 46. ve 48. dakikalarda sadece oynayan ev sahibini değil, tribündeki taraftarlarını da şoke eden Berat ve Pepe golleri… İşte “muammalı” maç dememiz bundan. Kimsenin tahmin etmediği bir oyun. Hiç kimsenin beklemeyeceği bir skor. Garip ve tuhaf bir maç.   

Maçın bir saati doldurduğu dakikalarda Fenerbahçe’nin öfkesi ve isyanı, rakip ceza alanında Tadic’in Mehmet Can tarafından düşürülmesiyle oluşan penaltıyla renk ve derinlik kazandı oyun. Yine de arada fark vardı ama, Fenerbahçe adına enerji ve heyecan yaratan bir gol izledik.
Girenler, çıkanlar. Topun iki kale arasında gidip geldiği oyunda peş peşe gösterilen sarı kartlar. Evet, 1 de kırmızı kart var. Futbolumuzun cengaver oyuncusu İsmail’in Trezeguet’ye yaptığı faul.. İkinci sarı ve kırmızı. Geçmiş olsun evlat.

Bu maç sezonun en büyük sürprizi olarak nitelendirilebilir. İsmail Kartal’ın takımı 19 resmi maçı üst üste kazandı ve unutulmayacak bir istatistikle müthiş özgüven kazandı. Bu aşırı özgüvenin, takımı çabuk sarsılan ve kırılgan bir yapıya dönüştürdüğünü söyleyebiliriz.
Şunu da görmeli… Fenerbahçe istediği oyunu kurup beklediği erken golleri atamamasına rağmen 3-0’dan sonra takdir edilmesi gereken bir onur mücadelesi sergiledi. Mehmet Can’ın neden olduğu ikinci penaltıda Tadic farkı 1’e indirdi.

Sonrasında her iki takımın çılgın bir oyun tutturduğunu söyleyebiliriz. Fenerbahçe maçı hiç değilse beraberliğe döndürmenin, Trabzonspor ise ev sahibini üçüncü bölgede baskı ile durdurup günün galibi olarak Trabzon’a uçmanın hayalini kuruyordu. 
Fenerbahçe önceki haftalarda belirgin biçimde etkili olan takım oyunu ile başlayamadı. Hemen tüm oyuncular Trabzonsporlu rakiplerinin baskılı oyunu karşısında ummadıkları biçimde pasifize oldular. Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın planları, umulandan önce sonuç verdi. Avcı, en azından üç hafta sonra istediği oyunu kurgulayabileceğini söylüyordu. Fikstürün erken oynattığı maçı kazanmasını bildiler.
Fenerbahçe için kimseyi eleştirmem. Bu bir yol kazası… Hedeflerini kaybetmiş değiller. Liderliği kaybettiler. Şampiyonluğu değil.
Bu hamur çok su kaldırır daha.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir